Büyükelçi Musa, Türkiye’nin Pekin Büyükelçiliğinde düzenlenen bir davette Çinli ve Türk gazetecilerle bir araya geldi. Bu etkinlikte, Türkiye-Çin ilişkilerinin son dönem gelişmelerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin tarihi köklerine değinen Musa, ikili bağların yüzyıllar öncesine dayandığını belirtti. Türkiye’nin, 1929 yılında Çin’deki ilk temsilciliğini açtığını ve 1971 yılında Çin Halk Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkilerin kurulduğunu ifade etti. Bu tarihler, iki ülke arasındaki ilişkilerin temellerinin atıldığı dönüm noktalarıydı.
Musa, 2024 yılı itibariyle Türkiye ile Çin arasında 12’den fazla bakan düzeyinde karşılıklı ziyaret gerçekleştirildiğini, bu durumu sadece merkezi hükümetler değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin de katılımıyla zenginleştirdiklerini kaydetti. İki ülkenin liderleri, Temmuz 2024’te Kazakistan’ın Astana kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’nde buluşarak ikili ilişkilerin derinleştirilmesi ve genişletilmesi yönünde mutabakata vardıklarını belirtti.
Üst Düzey Ziyaretler
Musa, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Haziran 2024’teki Çin ziyareti ile Çinli mevkidaşı Vang Yi’nin Temmuz 2023’teki ziyaretinin önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Bu ziyaretlerin ikili ilişkilerin geleceği için kritik öneme sahip olduğunu ifade etti. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Kasım 2024’te gerçekleştirdiği ziyarette, Hükümetlerarası İşbirliği Komitesi (HİK) toplantısının yapıldığını ve burada ikili ilişkilerin pek çok boyutunun ele alındığını belirtti.
Musa, enerji işbirliğine de değinerek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın 2024’teki iki ziyaretiyle birlikte nükleer enerji ve yeşil enerji alanlarında Çin ile işbirliğini geliştirmek istediklerini ifade etti.
Ticaret
İki ülke arasındaki ticaret hacminin son 20 yılda 40 kat artarak 50 milyar dolara ulaştığını belirten Musa, bununla birlikte Türkiye’nin aleyhine önemli bir ticaret açığı bulunduğuna dikkat çekti. 2025 yılı için hedefler belirlediklerini ve Türk ürünlerinin Çin pazarına erişiminin kolaylaştırılarak ihracatın artırılmasının yanı sıra, Türkiye’de daha fazla Çin yatırımını teşvik etmeyi amaçladıklarını açıkladı. Ayrıca, Türkiye’nin ürünlerinin Çin’den daha kaliteli ve düşük maliyetle temin edilebileceği istatistiklerine yer verdi.
Yatırımlar
Musa, Türkiye’nin dinamik ekonomisi, sağlam altyapısı ve genç nüfusuyla birlikte, Çin yatırımları için uygun bir adres olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile gümrük birliği içerisinde bulunduğu bilgisini aktaran Musa, bu nedenle Çinli yatırımcılar için büyük bir pazara erişim imkanı sağladığını belirtti. Türkiye’de 1300’den fazla Çinli şirketin faaliyet gösterdiğinden bahsederken, bu şirketlerin Türkiye’deki fırsatların farkında olduğunu ifade etti.
Musa, Türkiye’de elektrikli araç üreticisi BYD’nin 1 milyar dolarlık yatırımla bir üretim tesisi kurma kararını aldığını, tesisin yılda 150 bin araç üretebilecek kapasitede olmasının planlandığını belirtti. Ayrıca, başka elektrikli araç üreticilerinin de Türkiye’de yatırım yapmayı değerlendirdiğini ifade etti.
Turizm
Musa, Türkiye’nin dünyada en fazla turist çeken 4. ülke olduğunu ve 2024’te Türkiye’ye gelen Çinli turist sayısının yaklaşık 400 bin olduğunu, bunun gerçek potansiyeli yansıtmadığını düşündüğünü kaydetti. Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin yanı sıra doğal güz