Batuhan KAYA/İz Gazete- Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Devrim Akseki, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde gündeme gelen kadın cinayetleri ve eski AKP Bayraklı Belediye Meclis Üyesi Latif Aydemir’in “öldürenler kadar öldürülen kadınlar da suçlu” şeklindeki açıklamaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Akseki, kadın cinayetlerinin kökenine yönelik şunları söyledi:
“Sokak ortasında 2 genç kızı katleden, tecavüze yatkın tavır sergileyen ve polisimizi şehit eden şahısların ortak yanı ne biliyor musunuz? Bunlar ilk kez suça karışan kişiler değil ve hepsi uyuşturucu bağımlısıydı. 2009 yılında Türkiye’de uyuşturucuya başlama yaşı 21 iken, bugün bu yaş 9-10’a kadar düştü. Okul bahçelerinin önünde Pokemon, Superman benzeri figürlerle uyuşturucu satışı yapılıyor. ‘Gariban Kokaini’ olarak bilinen metamfetamin Türkiye’de üretiliyor. Alkol fiyatlarına yapılan zamlarla birlikte insanlar uyuşturucuya yönelmek zorunda kalıyor. Tüm bunlar kadın cinayetlerinin temel nedenleri arasında yer alıyor.”
“Kadın cinayetinde zirvedeyiz”
Akseki, Türkiye’nin kadın cinayeti ve şiddet konularında OECD ve AB ülkeleri arasında ilk sırada olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“8 Mart 2017, 19 Kasım 2019, 26 Ocak 2021, 1 Aralık 2021, 6 Temmuz 2023, 23 Kasım 2023 tarihlerine bir göz atın, bu durumların anlamını kavradınız mı? Bu tarihler, büyük çoğunluğu CHP’ye ait olan muhalefet partileri tarafından TBMM’ye sunulan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin araştırılması için kurulan komisyon önerilerinin tarihleri. Peki, bu önerilere ne oldu? Hepsi geri çevrildi. Ancak sevindirici bir gelişme olarak, 6 gün önce tüm partilerin desteğiyle bu komisyonda kurulmuş durumda. Komisyonun kurulması sırasında Sayın Çiğdem Erdoğan, ‘Partimizin iktidarları döneminde kadın meselesi öncelikli hale gelmiştir. Kadına yönelik şiddet konusunda önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirdik’ dedi. Şimdi durumu inceleyelim. 2010 öncesinde kadın cinayetleri 80’li rakamlardaydı, 2010 sonrasında ise hızla yükseldi ve geçen sene 315 kadın hayatını kaybetti. Bu sayıya faili meçhul olanları dâhil bile etmedik. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerde OECD’de birinci, AB’de de açık ara ilk sıradayız. Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda ise 124. sıradayız.”
“Yoksulluk, şiddeti tetikliyor”
Akseki, kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin yoksullukla sıkı bir ilişkiye sahip olduğunu ve başka pek çok nedene de bağlı olduğunu aktararak, “Yoksulluk arttıkça kadına yönelik şiddetin de artış gösterdiği tespit edildi. Bu sonuç, 50 farklı ülkede yapılan araştırmalarda doğrulandı. Cezaların yetersiz oluşu da dikkat çekici bir noktadır. Hepimizin hatırladığı bir olay var. Beyoğlu’nda bir kadına gündüz vakti tecavüz teşebbüsü gerçekleşti. Bu olayın yaşandığı 10 gün içinde, nöbetçi hakim suçluları serbest bıraktı. Neden? 215 bin kişilik hapishane kapasitesine sahip bir ülkede, 365 bin mahkumun bulunmasının etkisiyle katilleri hapse atacak yer bulamadığınız için mi? Bir öğretmenin bir kadının kapısını kırıp girmesi durumunda aldığı ceza ne oldu? Burada algı değil, cezasızlık gerçeği göze çarpıyor. Üstelik, sokak ortasında bir kadına tecavüz girişiminde bulunan, polisimizi şehit eden bireylerin de ilk suçları değildi ve hepsi uyuşturucu bağımlısıydı.” şeklinde yanıt verdi.
“Sadece ihraç yeter mi?”
AKP’li Aydemir’in partiden ihraç edilmesinin yeterli olup olmadığını sorgulayan Akseki, konuşmasını “Bir meclis üyenizi kınamak ve partinizden ihraç etmekle kadına yönelik şiddeti sona erdirebilir misiniz? Bu, aslında kadınlarımızı öldüren katillerin zihniyetine denk düşmüyor mu? Bir meclis üyesinin ihraç edilmesi kadar bu zihniyetin de eleştirilmesi gerektiği ortada değil mi?” diyerek tamamladı.