Kamu İşçilerine Yapılacak Zam Pazarlığı İçin Geri Sayım Başladı
Türkiye’de 600 bin kamu işçisini ilgilendiren 2025 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü için sendikalar arasındaki çalışmalar tamamlandı. Kamu işçilerine yapılacak zam pazarlığı için geri sayım başlamışken, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ sendikaları, özellikle enflasyon karşısında işçilerin yaşadığı maaş kayıplarını telafi etmek amacıyla ortak bir zam talebi belirledi. Bu talep, önümüzdeki hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunulacak.
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ, işyerlerinde gördükleri TL bazında yapılan erime ve alım gücündeki düşüşü aşmak için ortaklaşa bir zam talebi geliştirdi. Çalışmalar, her iki konfederasyonun yetkililerinin başkanlığında yürütüldü ve yapılan bu ortak zam talebi, hem işçilerin ekonomik durumunu düzeltecek hem de refah payını gözeten bir anlayışla hazırlandı. Böylece işçilerin enflasyon karşısında yaşadığı kayıpların giderilmesi amaçlanıyor. Bu yılki talepler, bir önceki dönemdeki sözleşmelere göre yeni maddelerle zenginleştirildi.
Taleplerin sunulmasının ardından, hükümetin bu talepleri nasıl karşılayacağı merak konusu oldu. Sendikaların belirlediği zam talebi, önümüzdeki hafta yapılacak resmi başvuruyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iletilecek. Bu aşamada, hükümetin alacağı tutum, işçi kesimi için büyük önem taşıyor. Çalışma hayatını etkileyecek bu müzakerelerin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor.
Diğer Toplu Sözleşmeler İçin Önemli Adım
Bunun yanı sıra, 2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nün ötesinde diğer önemli müzakereler de gündemde. 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, 1 Ağustos’tan itibaren başlayacak. Bu görüşmelerde, yaklaşık 4 milyon memur ile 2.5 milyon memur emeklisinin maaş zam oranları belirlenecek. Dolayısıyla, bu dönem içerisinde yapılacak olan toplu sözleşmelerin, sadece kamu işçileri değil, tüm kamu çalışanları için kritik bir önemi bulunuyor.
Sendikaların belirleyeceği zam oranları, özellikle enflasyon ve ekonomik koşullara dair öngörülerle şekillenecek. Ekonomik dalgalanmaların etkisiyle işçilerin alım gücünde yaşanan düşüş göz önünde bulundurularak yapılacak olan zam oranlarının belirlenmesi, işçilerin sosyal ve ekonomik durumlarını etkileyen önemli bir etmen olacak. Bu bağlamda, önümüzdeki süreçteki görüşmelerin sonuçları, işçilerin ve memurların yaşam standartlarını doğrudan etkileyecektir.
Sonuç olarak, kamu işçileri için yapılacak zam müzakereleri, bu yıl içinde oldukça kritik bir dönemeçten geçiyor. Hem kamu işçilerine hem de kamu görevlilerine yönelik yapılacak olan zam oranlarının tespit edilmesi, ekonomik koşullara ve enflasyona karşı bir denge sağlanmasına katkı sağlayacaktır. Tüm gözler, sendikaların yaptığı bu zam taleplerine ve hükümetin alacağı yanıt üzerinde olacak.
