Şehitler Meydanı’nda 17 Şubat Devrimi kutlamaları için hazırlıklar, etkinliğin yapılacağı tarihten haftalar öncesinden başladı. Libya Ulusal Birlik Hükümeti, 17 ve 18 Şubat tarihlerini resmi tatil olarak ilan etti. Tüm ülke genelinde kutlamalar yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Libya bayraklarıyla süslenmiş bu meydanda, binlerce kişi devrim marşları eşliğinde 17 Şubat Devrimi’ni coşkuyla kutladı.
Libyalı gazeteci ve aktivist olan Vidad Avn, Anadolu Ajansı muhabirine vermiş olduğu mülakatta, tüm Libya halkının 17 Şubat Devrimi’nin 14. yıldönümünü büyük bir sevinçle kutladığını belirtti. Avn, Libya’nın en öncelikli ihtiyacının yeni bir anayasa olduğunu vurgulayarak, “Acilen genel seçimlerin yapılmasını istiyoruz. Devlet kurumlarının ve iki hükümetin birleşmesini de talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Bu devrimin, aynı zamanda Libyalı annelerin devrimi olduğunu da vurgulayan Avn, evlatları için daha aydınlık bir gelecek umudunu dile getirdi.
“Şehitler Meydanı özgür ve şerefli insanların meydanı”
Libyalı başka bir katılımcı olan Muhammed Abdulkerim en-Nasır (74), 17 Şubat Devrimi’nin başlangıcını geçmişte yaşadığı anılarla paylaştı. Zaviye kentindeki Şehitler Meydanı’nda devrimin başladığı gün, etrafında gerçekleştirilen olaylarda 3 kişinin vurularak yaşamını yitirdiğiniRecep Tayyip Erdoğan‘a Libya halkının yanında olduğu için teşekkür etti.
Libya’nın 17 Şubat Devrimi
17 Şubat 2011 tarihinde, Arap Baharı adı ile anılan halk ayaklanmaları sürecinde Libya’da devrim süreci başlamıştır. Bu süreç, 8 ay 6 gün sonra 23 Ekim 2011‘de Libya Ulusal Geçiş Konseyi tarafından ilan edilen “23 Ekim Bağımsızlık Günü” ile resmen sona erdirilmiştir. Devrim sürecinin başlangıcında, Bingazi kentinde düzenlenen barışçıl gösterilere, dönemin lideri Muammer Kaddafi‘ye bağlı güvenlik güçleri gerçek mermilerle müdahale etti. Ancak bu müdahaleler, halkın öfkesini daha da artırarak gösterilerin sürmesine yol açtı.
O dönemdeki İçişleri Bakanı Abdulfettah Yunus, yaklaşık 3000 kişi ile rejim saflarını terk ederek devrimcilerin yanında yer aldı. Bu gelişmeyle birlikte devrimciler hızla Bingazi’nin kontrolünü ele geçirdi. Kaddafi, ayaklanmaya karşı birliklerini gönderdi fakat Bingazi’deki direniş nedeniyle başarılı olamadı. Bingazi’deki devrim ateşi ülkenin batısındaki Misrata, Zintan, ve Zaviye gibi kentlere de sıçradı.
Kaddafi, Fransa’nın öncülük ettiği NATO hava saldırıları nedeniyle Bingazi’ye giremedi ve bu durum, onun yönetimi açısından zor günler başlamasına sebep oldu. Kaddafi, başkent Trablus‘u koruma çabalarına rağmen
