İzmir’de 30 Ağustos tarihinde Bergama Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda, hem oyuncu hem de eğitim gören bir kursiyerin konservatuvar sınavlarına hazırlığını desteklemek amacıyla sahneye çıkan Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Sinan Küçüköz hakkında, dersin ardından tutanak tutulup disiplin soruşturması başlatıldı. Küçüköz’ün çalıştığı Bergama Belediyesi’nin bağlı kuruluşu Bakırçay Madencilik, Küçüköz’den savunma talep etti. Kendisine iletilen belgede, “Bergama Belediyesi Müdürlüğü’nde işçi olarak görev yapmaktasınız. 30.08.2024 tarihinde, Bergama Kültür Merkezi’nin sahne ve ışıklarını, idarenin izni olmaksızın kullandığınız tespit edilmiştir. Hakkınızda tutulan tutanak nedeniyle, konu ile ilgili savunmanızı Disiplin Soruşturmasına esas olmak üzere, bu yazının tarafınıza ulaşmasından itibaren 2 iş günü içinde yazılı olarak Şirket Müdürlüğüne teslim etmenizi rica ederiz” ifadeleri yer aldı.
8 Ekim’de yapılan disiplin kurulu toplantısında, Küçüköz, 2016 yılından bu yana çalıştığı Bergama Belediyesi’nden tazminatsız şekilde çıkarıldı.
İşten çıkarılması hakkında görüş bildiren Sinan Küçüköz, bir tiyatrocunun sahne kullanımından dolayı tazminatsız bir şekilde işten atılmasının ve işsizlik maaşı almaktan mahrum bırakılmasının iyi niyetle izah edilemeyeceğini ifade etti.
Küçüköz, açıklamalarında şunları belirtti:
“Öncelikle belirtmek isterim ki, bir belediye başkanının görevi devraldıktan sonra kendi ekibini oluşturmasında, eski çalışanları ile yollarını ayırmasında doğal bir yan yoktur. Fakat, eski çalışanı yanına çağırıp nezaketle uğurlamak en doğru olanıdır. İşlerin biraz daha dikkatli ve saygılı bir şekilde yürütülmesini beklemek de insanlar için makuldür. Bir tiyatrocunun sahneyi kullanması nedeniyle tazminatsız işten çıkarılmasını ve işsizlik sigortası almaktan mahrum kalmasını anlamak güç. Beni yönlendiren bu kurumun, aydın, çağdaş ve Atatürk’ün hedeflerini göz önünde bulundurarak yetiştirdiği gençlere verdiği desteği kötüye kullandığım yönündeki suçlamaları anlamakta zorlanıyorum.”
“Kaba bir karar”
Belediye başkanının doğrudan etkisi olmadan disiplin kurulunun bu tür bir karara imza atmasının imkansız olduğunu çok iyi biliyorum. Bu durum beni üzüyor çünkü İş Kanunu’nun 25/2 E bendine dayanarak tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldım. Yani gerekçe, ‘işverenin ahlak ve iyi niyetini kötüye kullanmak.’ Ben de bir tiyatrocu olarak sahneyi kullanarak iyi niyeti kötüye kullanmışım öyle mi? Ne diyebilirim ki? Bergama’da bir gencin konservatuvar sınavına hazırlanmasına yardımcı olduğum, çağdaş değerlerle yetişen bir nesil için mücadele ettiğim gerekçesiyle kurumun etik sınırlarını ihlal ettiğim için özür dilerim. Ayrıca, bana bir tiyatrocunun yerinin sahne olmadığını öğrettikleri için de teşekkür ederim.
“Yaşadığım üzüntü tarif edilemez”
Ben yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi üyesi değil, CHP’li bir bireyim. İş etiğimi bu değerlerden besliyorum. Gerçekten utanç verici bir durum var, ama bu utancın benimle alakalı olduğunu sanmıyorum. Daha önceki AK Parti döneminde yaşamadığım bir durumu, CHP yönetimi altında deneyimlemenin getirdiği derin bir üzüntü var içimde. Tek tesellim, tutanak hazırlandığı gün, eğitimini aldığım Bergamalı gencin sınavda başarılı olup konservatuvar eğitimi kazanmasıdır. Gelecekte Bergama’yı gururla temsil edeceğine inanıyorum.”
Tazminatsız iş akdi feshedildi
Bergama Belediyesi bağlı kuruluşu Bakırçay Madencilik’in Küçüköz’e ilettiği belgede ise şu cümlelere yer verildi:
“Disiplin soruşturması çerçevesinde disiplin kurulumuz 08.10.2024 tarihinde bir araya gelmiştir. Müdürlüğümüzce hazırlanan tutanak doğrultusunda savunmanız talep edilmiş olup, Disiplin Kurulu tarafından incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucu, Disiplin Ceza Cetveli’nin 46. Maddesi ve İş Kanunu’nun 25/2-E bendi uyarınca, ahlak ve iyi niyetin kötüye kullanılması sebebiyle oy birliğiyle tazminatsız olarak iş akdinin sonlandırılmasına karar verilmiştir.”