Türkiye Bankalar Birliği (TBB), 2024 yılı Ocak-Aralık dönemine ilişkin bireysel kredi ve kredi kartı borçlarına dair çarpıcı verileri açıkladı. Bu verilere göre, bireysel kredi kartı borcu dolayısıyla yasal takibe alınan kişi sayısı 1 milyon 376 bine ulaştı. Ayrıca, bireysel kredi borcu nedeniyle takibe düşenlerin sayısı ise 1 milyon 182 bin olarak kaydedildi.
Yasal Takipteki Kişi Sayısında Yüzde 41 Artış
Bireysel kredi veya kredi kartı borçlarını ödeyemeyenlerin yasal takibe alınma oranı, 2023 yılına oranla yüzde 41 artarak 1 milyon 860 bin kişiye yükseldi. Bu önemli artış, ülke genelindeki ekonomik koşulların nasıl bir baskı altında olduğunu gözler önüne seriyor. Yüksek enflasyon, artan maliyetler ve faiz oranları, bireylerin finansal durumlarını zorlaştırırken, borçlarını ödeyememe riski de artmış durumda.
Bankaların Tasfiye Edilecek Alacakları 131 Milyar TL’ye Ulaştı
TBB’nin açıkladığı verilere göre, bireysel kredi kartlarını kapsayan bireysel kredilerde, bankaların tahsil edemediği ve tasfiye sürecine aldığı alacakların miktarı 2024 yılı Aralık ayı itibarıyla 131 milyar TL’ye ulaştı. 2023 yılında bu tutar, bir önceki yıla göre yüzde 167 oranında bir artış gösterdi. Bu durum, bankaların karşılaştıkları riskleri ve artan borç oranlarını gözler önüne seriyor.
Ülke genelinde ekonomik sıkıntılar ve yüksek faiz oranlarının halk üzerindeki etkisi giderek daha belirgin hale gelirken, uzmanlar vatandaşların ödeme planlarını dikkatli yapmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle yasal takibe alınma riski, bireyler için korkutucu bir durum bir yandan ise ekonomik istikrarı tehdit eden bir durum olarak değerlendiriliyor. Kredi kartı ve bireysel kredilerdeki artış, toplumun alacaklarını geri ödeyebilme kabiliyetini ciddi şekilde zorluyor.
Ekonomik çalkantılar, yüksek faiz oranları ve enflasyonun etkisiyle birleşince, bireylerin finansal yapılarını tehdit eden bir ortam doğmuş durumda. Bu nedenle, banka ve finans kuruluşlarının, bireylerin borç yönetiminde daha aktif rol oynaması gerektiği vurgulanıyor. Bunun için daha esnek ödeme planları ve yeniden yapılanma fırsatları sunulması gerektiği önerilmektedir. Bu bağlamda, bireylerin finansal okuryazarlıklarını artırmaları ve bütçelerini dikkatli yönetmeleri de büyük önem taşıyor.
Özetle, Türkiye’deki bireysel borçlanma sorunu, artan yasal takibe alınma sayıları ve bankaların tasfiye edilecek alacaklarının yüksek olması ile büyük bir kriz haline gelmiş durumdadır. Ekonomik belirsizlikler ve borçlanmanın getirdiği riskler, gelecekte daha büyük sorunların habercisi olabilir. Bu nedenle, bireyler ve finansal kurumlar arasında sağlıklı bir iletişim kurmak ve borç yönetiminde proaktif adımlar atmak zorunlunun ötesinde bir gereklilik haline gelmiştir.
Kaynak: haber merkezi
