SES İzmir Şubeleri, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük depremlerin ikinci yıl dönümünde bir basın açıklaması yaptı. 2020 yılında yaşanan İzmir depremi ise 4 yılını geride bıraktı. Bu bağlamda, Ege Denizi’nde yaşanan fay hareketliliğine dikkat çekildi ve yetkililerin gerekli tedbirleri alması için çağrıda bulunuldu. Açıklamada, Menemen Devlet Hastanesi ve Buca Kadın Doğum Hastanesi ile ilgili risklerin de gündeme geldiği ifade edildi. Sağlık emekçileri ve hastalar için hastanelerin afet durumlarında kritik önem taşıdığı vurgulandı. “Depreme uygun olmayan binalarda sağlık hizmeti üretmek, ülkemiz gibi sık sık depremlerin yaşandığı bir yerde sorumsuzluktur” denildi.
Depreme dayanıklı olmayan hastaneler üzerine güncel gelişmeler
SES İzmir Şubeleri tarafından yapılan basın açıklamasında yer alan diğer ifadeler ise şöyle:
6 Şubat depremlerinin yıldönümünde tekrar uyarı yapıyoruz! 6 Şubat 2023 depremlerinin ikinci yılı ve İzmir depreminin 4. yıl dönümü. Son günlerde Ege Denizi’ndeki fay hatlarının hareketliliği, ilimizdeki sağlık hizmetleri sağlayan hastaneler başta olmak üzere, diğer sağlık kuruluşlarını deprem açısından alarm durumuna sokmaktadır. Sendika, Kasım 2024’te sağlık hizmetleri sunan hastanelere ilişkin bilgi edinmek ve mevcut sorunları gündeme getirmek için hem genel merkez düzeyinde hem de yazılı olarak başvuruda bulunmasına rağmen, şu ana kadar depreme dayanıklı olmadığı tahmin edilen hastanelerle ilgili bir gelişme yaşanmamıştır.
Menemen ve Buca bölgelerindeki hastaneler için önemli bir uyarı
2020 yılında yaşanan İzmir depreminde Buca Seyfi Demirsoy Eğitim Araştırma Hastanesi’nin tahliye edilmesiyle acı bir deneyim yaşamış bir il olarak, buna yenilerinin eklenmesini istemiyoruz. Özellikle Menemen Devlet Hastanesi’nin bazı bloklarının ve Buca Kadın Doğum Hastanesi’nin durumunun çalışanlar tarafından sendikaya iletildiği, bu iki hastaneye ilişkin gerekli tedbirlerin alınması gerektiği İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’ne bildirildi. Afet durumlarında hastanelerin sağlık hizmetleri sunumu açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtmekte fayda var; hastanelerin afet anında hasar alması hem orada çalışan sağlık emekçileri hem de hizmet alan hastalar için ciddi sorunlar doğurabilir.
İnsan hayatı üzerine tasarruf olmaz
Depreme uygun olmayan binalarda sağlık hizmeti vermeye devam etmek, Türkiye gibi sık sık depremlerle karşılaşan bir ülkede tam anlamıyla sorumsuzluk olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle yetkilileri yeniden göreve davet ediyoruz ve önlenebilir ölümlerin yaşanmaması adına derhal gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Kamu tasarrufu adı altında hastanelere harcama yapmaktan kaçınan bakanlık yetkililerine bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, insan hayatı üzerine tasarruf yapamazsınız.