İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Memur-Sen Genel Merkezinde gerçekleştirilen “Afete Hazır Türkiye: Gençlerin Gözünden Afet Politikaları Projesi”nin kapanış etkinliğinde yaptığı konuşmada, Memur-Sen’in Türkiye’deki demokrasi mücadelesinde en öne çıkan sivil toplum kuruluşlarından biri olduğuna dikkat çekti.
Memur-Sen’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya Beşten Büyüktür” ifadesine güçlü bir destek sunduğunu belirten Yerlikaya, “Bosna, Buhara, Karabağ ve Gazze için bu yapı dimdik ayakta ve burada.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’deki saldırılarının insanlığın vicdanında derin izler bıraktığını dile getiren Yerlikaya, bombalanan evler, camiler, hastaneler ve okullara, şehit edilen çocuklara tüm dünyanın kayıtsız kaldığına dikkat çekti.
Memur-Sen’in Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin hemen ardından 270 kişilik arama kurtarma ekibiyle enkaza müdahale ettiğini aktaran Yerlikaya, “Afete Hazır Türkiye: Gençlerin Gözünden Afet Politikaları” projesinin Türkiye için son derece kıymetli olduğunu vurguladı.
Gençlerin bu alandaki duyarlılığını artırmanın geleceğimiz açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten Yerlikaya, Türkiye’nin bir afet ülkesi olduğunu hatırlatarak, “Afetlere her zaman hazırlıklı olmalıyız. Gençlerimiz bu süreçte büyük rol almıştır.” şeklinde konuştu.
Yedi bölgede düzenlenen çalıştayların gençlerin farkındalığını artırmada önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Yerlikaya, elde edilecek sonuçların yönlendirici olacağını ifade etti.
Afetlere dirençli bir Türkiye inşa etmenin herkesin sorumluluğu olduğunu söyleyen Yerlikaya, bu tür projelerin ülkeyi afetle mücadelede daha güçlü hale getireceğini belirtti.
Afetle mücadelede 6 Şubat depremlerinin ardından arama kurtarma çalışmalarında Genç Memur-Sen’in önemli katkılar sağladığını söyleyen Yerlikaya, “129 saat sonra bir çığlık duyuldu.” ifadesini kullandı.
“‘Ben buradayım, kurtarın beni’ diyordu, Beren Dalkıran. 6 yaşındaki Beren, Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı tarafından 129 saat sonra sağ olarak kurtarıldı ve büyük bir fedakarlığın simgesi oldu. Bu mutluluğu bize, aziz milletimize yaşattığınız için, sevgili genç kardeşlerime tekrar teşekkür ediyorum.”
“Suçlarla amansız bir mücadele veriyoruz”
Bakanlık olarak 600 bin personelle kara, mavi ve siber alanda durmaksızın çalıştıklarını ifade eden Yerlikaya, “Teröristlerle, organize suç gruplarıyla, uyuşturucu tacirleri ve siber zorbalara karşı amansız bir mücadele içindeyiz. Hem şehirlerde hem de kırsal alanlarda hainlerin inlerine giriyor, siber dünyada da aynı şekilde mücadele ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Şehir eşkıyaları ve uyuşturucu ticaretine göz açtırmadıklarını belirten Yerlikaya, “Türkiye’yi daha güvenli ve huzurlu bir yer haline getirmek için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Suçun önlenmesi süreci sadece güvenlik güçlerimizle sınırlı kalmaz; bireysel ve toplumsal birçok unsurun da devreye girmesi gerekir.” diyerek önleyiciliğin önemine vurgu yaptı.
Çocukların ve gençlerin siber dünyadaki tehlikelerle karşı karşıya kaldığını dile getiren Yerlikaya, “Karanlık dehlizlerde siber zorbalara karşı bir araya gelerek topyekun bir mücadele vermek zorundayız. Güvenlik güçlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, üniversitelerimiz, medya, kanaat önderleri, okullar ve ailelerle bu mücadeleyi güçlendirmeliyiz. Terör örgütlerine ve uyuşturucu tacirlerine kaptıracak tek bir gencimiz bile yok.” ifadelerini kullandı.
“Sorumluluğu vatan ve millete karşı görüyoruz”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, son yıllarda Türkiye ve dünya genelinde meydana gelen afetlerin sıklığı ve yıkıcılığında kayda değer bir artış olduğunu hatırlatarak, bugün anlamlı bir çalışma için bir araya geldiklerini söyledi.
Kimilerine “sosyal sorumluluk” olarak görülen konuların kendileri için “vatana, millete karşı yükümlülük” olduğunu ifade eden Yalçın, 6 Şubat 2023’teki depremler öncesinde arama kurtarma ekipleri kurma kararı alındığını anlattı.
Yalçın, Memur-Sen Arama Kurtarma ekiplerinin depremin ardından bölgeye gitmek üzere yola çıktığını ve askerlerle iş birliği yaparak pek çok insanı enkazdan kurtardıklarını belirtti.
Bu afetin ardından iç muhasebe yaparak “Daha proaktif nasıl olabiliriz?” ve “Nasıl daha hızlı hareket edebiliriz?” sorularına yanıt aradıklarını kaydeden Yalçın, müdahale edebilecek ekip sayısını 1’den 3’e çıkarma kararı aldıklarını ve bu süreçte tüm ciddiyetle çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Ekiplerin akreditasyon sürecinin devam ettiğini de ifade etti.
Yalçın, dünyada çeşitli yerlere insani yardım yaptıklarını ve bu yardımları “Mazlumun dini olmaz” prensibiyle gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Türkiye’nin ve Türk milletinin iyilik medeniyetinin temsilcileri olduğunu belirten Yalçın, “Milli gelirimiz diğer ülkeler kadar yüksek olmayabilir ama bu konuda rakipsiz durumdayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye kriz anlarında en hızlı ulaşan ülke olmayı başardı ve bunu gururla söylüyoruz.” dedi.
Etkinlik sonrası afet bilincinin artırılmasına katkı sağlayan katılımcılara sertifikaları takdim edildi.
