Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye’nin demokrasi tarihindeki en utanç verici dönemlerden birine dikkat çektiği bir paylaşımda bulundu. Altun, 27 Mayıs darbesinin Türk demokrasi tarihinin karanlık sayfalarından biri olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan‘ın liderliğinde yürütülen kararlı mücadele sayesinde, darbeci zihniyet bugün tarihin karanlık sayfalarına mahkum edilmiştir.” ifadesini kullandı.
Altun, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, 27 Mayıs 1960 darbesinin Türkiye’nin demokrasi tarihine vurulan önemli bir darbe olduğunu ve milli iradeyi hedef aldığını vurguladı. Bu bağlamda, “Yeter, söz milletindir” diyerek tek parti yönetimine son veren ve millet iradesini iktidara taşıyan Başbakan Adnan Menderes ile onun yol arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan‘ın idam edilmesinin milli iradeye darbe olduğunu söyledi.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Altun, 27 Mayıs darbesinin yol açtığı toplumsal travmanın yanı sıra demokrasinin yeniden inşası adına sürdürülen mücadelenin önemine değinerek, “Bu darbe, sadece Başbakanı ve bakanları değil, milletin bizatihi iradesini de darağacına sürüklemiştir.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Türkiye’deki vesayet odaklarının etkisizleştirilmesi ve millet egemenliğinin hakim kılınmasının uzun yıllar süren mücadelelerin sonucunda mümkün olduğunu belirtti.
Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen kararlı mücadeleyle darbeci zihniyetin tarihin karanlık sayfalarına mahkum olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, “Tarihi hafızamızı diri tutmaya, milletin iradesini, hukukunu ve onurunu korumaya kararlılıkla devam edeceğiz. 27 Mayıs’ı unutmadık, unutturmayacağız.” dedi.
Altun, tarihin bu acı olaylarını hatırlatarak, merhum Başbakan Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu ve tüm demokrasi şehitlerini rahmetle andığını, her türlü darbeyi lanetlediğini de sözlerine ekledi. Bu açıklamalar, Türkiye’de demokrasi ve insan hakları mücadelesinin önemini bir kez daha gündeme taşıdı.