Ajans muhabirinin 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerine yaptığı incelemeye göre, reel sektör destekleri “yatırım, istihdam, üretim ve ihracat” ekseninde devam ettirilecek.
Bu bağlamda, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) için işveren prim ödemelerine 223 milyar lira, tarımsal kredilerin sübvanse edilmesine 160 milyar lira, Halkbank’a esnaf kredileri için 60 milyar lira, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na teşvik ödemeleri için 32 milyar lira, mesleki eğitim kapsamında sağlanan devlet katkısına 30 milyar lira ve ihracat dâhil diğer reel sektör desteklerine 57 milyar lira ayrılmıştır.
“Ticaretin hareketlenmesine katkı sunacak”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, bu konudaki değerlendirmesinde, reel sektör destekleri için tahsis edilen yaklaşık 562 milyar liralık kaynağın iş camiası açısından olumlu birer sinyal teşkil ettiğini vurguladı.
Söz konusu desteği “iş dünyası için umut verici” şeklinde tanımlayan Baran, “Hükümetin esnafa sağladığı 60 milyar liralık kredi desteği, piyasalardaki nakit akışını kolaylaştıracak ve ticaretin yeniden canlanmasına katkıda bulunacaktır. Ancak, odamıza kayıtlı gerçek kişi işletmeleri ve KOBİ’lerimizin finansmana ulaşımındaki zorluklara da dikkati çekmek gerekir.” ifadelerini kullandı.
Baran, ticaret odalarına kayıtlı tüccarların yeni yatırımlara yönelmesi, mevcut pazarlarını koruması ve istihdamını artırması için uygun finansman olanaklarına ihtiyaç duyduğunu bildirdi ve KOBİ’lere yönelik daha kapsamlı, iş gücü piyasası dengesini gözeten ve iyi bir şekilde analiz edilmiş seçici kredilerin hayata geçirilmesini beklediklerini belirtti.
Baran, kamu bankalarının bu dönemde devreye girerek yüksek faiz oranları nedeniyle finansmana erişimde yaşanan sorunları hafifletmesini ümit ettiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı teşvikleri için ayrılan kaynaklar, imalat sanayimizin güçlenmesi açısından önemli bir adım olmakla birlikte, bu desteklerin kapsamının genişletilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’nin üretim kapasitesinin artırılması, sadece ihracat pazarları ile değil, aynı zamanda iç ticaretin desteklenmesi ile de ilgilidir. İç piyasadaki ticaretin hareketlenmesi için yenilikçi teşviklerin devreye alınmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Enflasyonla mücadeleyi amaç edinirken istihdamı gözeten ve büyümeyi hedefleyen bir yaklaşım sergilemeliyiz. Şirketlerimizin nakit akışında yaşadığı zorlukların kapanmalarla sonuçlanmasına engel olmalıyız. Bütçede yer alan destek kalemlerinin iş dünyası için ne derece kritik olduğunun bilincindeyiz. Ekonomimizin tüm alanlarında finansman sorunlarının çözülmesi, istihdamın artırılması ve ticaretin canlandırılması için atılacak her adımı destekliyoruz. Türkiye’nin güçlü üretim kapasitesi ve dinamik iş gücü ile enflasyonla mücadelede başarı elde edeceğine dair inancımız tam.”
“Sanayicilere can suyu olacak”
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç da 2025 yılı bütçesinde reel sektör için ayrılan desteklerin yıllık bazda yüzde 50 artış gösterdiğini belirtti.
Enflasyonun sanayicileri önemli ölçüde etkilediğini dile getiren Ardıç, bu konuda şöyle konuştu:
“2025 yılı bütçesiyle sunulan reel sektör destekleri, sanayicilerimiz ve özellikle KOBİ’lerimiz açısından hayati öneme sahiptir. Sanayicilerimizin finansman maliyetlerinin giderek yükseldiği ve finansmana erişmenin zorlaştığı bu dönemde duyurulan desteklerin zamanında ve önceliklendirilmiş bir plan doğrultusunda dağıtılması büyük bir önem taşıyor.”
Ardıç, 2025 yılında sağlanacak desteklerin sanayicilerin üretim, ihracat ve istihdam kapasitelerine önemli katkılarda bulunacağına dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Özellikle KOBİ’ler için özel kredi destek mekanizmalarının devreye alınması, üretimin sürdürülebilmesi ve büyümenin devam etmesi açısından zorunludur. 2025 yılında dezenflasyon sürecinin hızlandığı ve bu desteklerin etkisiyle şirketlerimizin rekabet ve verimliliğe dayalı bir yapı geliştirdiği bir dönem geçirmeyi umuyoruz.”
