Erdem, “İş Dünyası Söyleşileri” çerçevesinde Anadolu Ajansı muhabirine verdiği demeçte, 2024 yılına dair öngörülerinin Türkiye’deki çevrimiçi alışveriş alışkanlıkları, indirim kampanyaları, hızlı teslimat süreci ve yapay zeka destekli yenilikler etrafında şekillendiğini aktardı. Bu değerlendirmelerin ışığında, Türkiye’deki kullanıcıların indirimlere yönelik ilgisinin 2024’te daha da artacağını vurguladı.
Erdem, “Amazon Prime Day” etkinliği çerçevesinde yürütülen bir araştırmaya da değindi. Araştırmanın sonuçlarına göre, çevrimiçi alışveriş yapanların %90’ı son bir ay içerisinde indirim kampanyalarından en az bir ürün satın aldıklarını belirtmiştir. Ayrıca, katılımcılara ‘Alışveriş yaparken hangisini tercih edersiniz?’ sorusu yöneltildiğinde, %84’ü ‘Almayı istediğim üründe makul bir indirim varsa hemen alırım.’ yanıtı vermiştir. Bu bulgular, yıl boyunca yapılan kampanya dönemlerinde müşterilerden gelen yoğun ilginin nedenini de gözler önüne sermektedir. Doğru zamanda, doğru fırsatların sunulmasının ne denli önemli olduğu anlaşılmaktadır.
Bunun yanı sıra, hızlı ve sorunsuz teslimatın giderek daha da önem kazandığını ifade eden Erdem, ilerleyen yıllarda hızlı teslimatın kullanıcı tercihleri açısından daha büyük bir rol oynayacağını öngörmektedir. “Prime üyelik” programının hızlı teslimat konusundaki etkilerine değinen Erdem, “Çünkü ‘Prime’ demek hız demek. Hızlı derken, gerçekten çok hızlıyı kastediyorum. Türkiye’de yüz binlerce ürünü nüfusun %30’una aynı gün, %80’ine ise ertesi gün teslim edebiliyoruz. Bunu Türkiye’de, bizim ölçeğimizde yapabilen başka hiç kimse yok.” şeklinde konuştu.
Erdem, yapay zekanın 2024’te en çok konuşulan konulardan biri olacağını da belirtti. Amazon’un, makine öğrenimi ve yapay zekayı 25 yılı aşkın bir süredir kullanmakta olduğunu ve bu alanda sektöre öncülük ettiğini vurguladı. Yapay zeka, e-ticaret deneyimini geliştirmek açısından oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Robotik ve yapay zeka destekli yeniliklerin, müşteriler için fiyatları, ürün çeşitliliğini ve alışveriş kolaylığını daha iyi hale getirdiğini ifade etti.
Erdem, yapay zeka konusundaki yaklaşımlarının üç temel alanda şekillendiğini şöyle açıkladı: “Birincisi; yapay zekanın pratik, gerçek dünyadaki uygulamaları aracılığıyla müşteri, çalışan ve satış ortakları deneyimini iyileştirmeye yönelik stratejilere odaklanmak. İkincisi; yapay zeka yeniliklerini desteklemek için veri, bilişim ve işgücü kaynaklarımızı birleştirmek. Üçüncüsü; sorumlu, güvenli ve güvenilir bir yapay zeka geliştirilmesine katkıda bulunmaktır. 2025 yılında da bu konulara yoğunlaşmaya devam edeceğiz. Çünkü bu müşteri ve çalışan odağı, kaynak ve sorumluluk duygusunun birleşimi, şirket içindeki yapay zeka yenilikleri için güçlü bir ortam yaratmakta ve pek çok alanda teknolojik atılımlara olanak tanımaktadır.”
